Yükselen Trend Sürdürülebilir Moda

Sürdürülebilir Moda Yaklaşımı Nedir? 

Sürdürülebilir moda, moda endüstrisinin artan çevresel, etik ve sosyal sorumluluklarını ele alan bir yaklaşımı ifade eder. Bu yaklaşım, ham madde zincirinden üretime, üretimden dağıtıma, dağıtımdan tüketime giden tüm süreçte çevresel etkileri minimize etmeyi, doğal kaynakları korumayı ve adil çalışma koşullarını teşvik etmeyi hedefler. Geleneksel moda endüstrisinin aksine, sürdürülebilir modada tüm süreç dikkatle tasarlanır, her aşama ölçümlenebilir kriterlere göre raporlanır, şeffaf bir şekilde tüm paydaşlar ile paylaşılır. 

Sürdürülebilir moda, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını da dönüştürmeyi amaçlar. Hızlı tüketim yerine, bilinçli ve dengeli tüketimi teşvik eder. Bu sayede, moda endüstrisinin doğal kaynaklara ve insan emeğine olan olumsuz etkileri azaltılarak, daha sürdürülebilir bir iş modeli hedeflenir.

Sürdürülebilir Moda Nedir?  

Sürdürülebilir moda, moda endüstrisinin her aşamasında, tasarım, üretim, dağıtım ve kullanım süreçlerinde, çevresel ve sosyal etkileri göz önünde bulunduran bir yaklaşımı temsil eder. Bu yaklaşım, atık ve karbon emisyonlarının azaltılmasını, doğal kaynakların korunmasını, adil işçilik koşullarının teşvik edilmesini ve tüketici bilincinin artırılmasını hedefler. 

Moda endüstrisinin çevreye verdiği zararlara baktığımızda rakamlar oldukça ürkütücüdür: 

  • Birleşmiş Milletler Çevre Örgütü (UNEP) verilerine göre, moda sektörü için her yıl 159 milyon ağaç kesilip 93 milyar metreküp su kullanılır

  • Bir yılda yaklaşık 100 milyar kıyafet üretilirken her yıl bu miktarın %85'i çöplüklere atık olarak atılmaktadır.

  • Son olarak moda endüstrisinin tüm dünyadaki gaz emisyonlarının %10'undan sorumlu olduğu düşünülmektedir. 

Tüm bu negatif etkiler sebebi ile sürdürülebilir moda yaklaşımı bir tercih değil sürdürülebilir bir dünya için mecburiyettir. 

Sürdürülebilir moda, ilk olarak tasarım sürecinde çevresel ve sosyal etkileri dikkate alır. Sonrasında kullanılan malzemelerin kaynakları, üretim yöntemleri ve ürün ambalajlaması gibi faktörler üzerinde titizlikle durulur. Ayrıca üretim sürecinde enerji verimliliği ve su tasarrufu gibi konular da önemsenir. Bir sonraki aşama olan ürünlerin dağıtımında da karbon ayak izini minimize etmeyi hedefleyerek yerel üretim ve lojistik ağlarının kullanılması, taşıma maliyetlerini ve çevresel etkiyi azaltmayı hedefler. Sürdürülebilir modada, doğa dostu ambalaj seçimi, geri dönüşümlü ya da geri dönüştürülmüş ambalajların tercih edilmesi gibi uygulamalar da tercih edilir.

Tüketicilerin kullanım aşamasında da sürdürülebilir moda önemli bir rol oynar. Hızlı moda yerine ihtiyaç bazlı, bilinçli tüketici alışkanlıkları teşvik edilir ve ürünlerin uzun ömürlü olmasına önem verilir. Onarılabilir, geri dönüştürülebilir hatta ikinci el ürünlerin tercih edilmesi, atık miktarını azaltılmasında ve kaynakların daha verimli kullanılmasında önem arz eder.

Sürdürülebilir Moda Kavramı Nasıl Ortaya Çıktı? 

Sürdürülebilir moda anlayışı, 2010 yılından itibaren moda endüstrisinin çevresel ve sosyal etkilerini sorgulamaya başlamasıyla doğmuştur. Büyük global firmaların üretim için sıklıkla tercih ettiği Bangladeş, Pakistan, Çin, Mısır ve Fas gibi ülkelerdeki kötü çalışma koşulları ve üretimde kullanılan malzemelerin insan ve doğaya verdiği zararlar ile başlamıştır. Üretim tesislerinde çocuk işçi çalıştırıldığına dair kanıtlar, tesislerde oluşan yangın, patlama gibi olumsuzluklar, doğaya karışan boya atıkları, polyester gibi kumaşların yarattığı sorunlar ve çeşitli sağlık sorunları gibi problemler toplumda ciddi rahatsızlık yaratarak sıklıkla konuşulmaya ve aktivist grupların protestolarına sebebiyet vermiştir. 

Modanın çevre ve toplum için olumsuz süreçlerinin daha görünür olması ile beraber büyük global markalar daha çevreci, daha etik, daha adil, daha şeffaf standartların oluşması ve sürdürülebilir moda için öncülük etmeye başladılar. Büyük global markalar, sürdürülebilirlik hedeflerini duyurarak ve çeşitli sürdürülebilir uygulamaları benimseyerek bu değişimde öncü rol oynamışlardır.

Büyük markaların sürdürülebilirlik alanındaki adımları, tüketiciler arasında sürdürülebilirlik bilincinin artmasına ve taleplerin değişmesine de katkı sağlamıştır. Geldiğimiz noktada moda endüstrisi genelinde sürdürülebilirlik artık sadece bir trend değil bir zorunluluk olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu da endüstride daha fazla şeffaflık ve dönüşümü beraberinde getirmiştir.

Tüketici Olarak Sürdürülebilir Modanın Parçası Olmak için Neler Yapılabilir? 

Sürdürülebilir modanın bir parçası olmak, biz tüketicilere kapılarını açan bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek için yapabileceğimiz birçok heyecan verici adım bulunmaktadır. Sürdürülebilir modanın bir parçası olmak için alabileceğimiz bazı ilham verici eylemler şöyledir:

  1. Bilinçli Alışveriş: Sürdürülebilirlik bilinciyle hareket ederek, doğaya ve insanlığa zarar vermeyen markaları destekleyebiliriz. Ürünlerin üretim süreçlerini, kullanılan materyalleri, üretim sertifikasyonları ve markaların sürdürülebilirlik politikalarını dikkatlice inceleyerek doğru tercihler yapabiliriz.

  2. Kaliteli ve Dayanıklı Ürünler: Moda alışverişi yaparken uzun vadeli düşünmek, sürdürülebilirliğin temelidir. Kaliteli ve dayanıklı ürünleri tercih ederek hem çevreye hem de cüzdanımıza dost bir alışveriş yapmış oluruz. 

  3. İkinci El Alışveriş: Modanın eşsiz ve zamansız tarzını keşfetmek için ikinci el ve vintage ürünlere yönelebiliriz. Bu ürünlerin kullanımı, kaynakların tekrar kullanılmasını sağlar ve modaya olan katkımızı daha sürdürülebilir bir hale getirir.


Bu eylemler ile hepimiz küçük ama anlamlı değişimler yaparak moda dünyasını daha adil, daha çevreci ve daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıyabiliriz.


Sürdürülebilir Moda için Alışveriş İpuçları 

Sürdürülebilir moda alışverişinde aşağıdaki ipuçlarını göz önüne alarak hem size hem de doğaya uyumlu tercihleri kolayca yapabilirsiniz:


Sürdürülebilir Malzemelerin Kullanımı: Doğal ve Çevre Dostu Seçimler 

Sürdürülebilir moda alışverişi yaparken ilk dikkat etmeniz gereken konu kullanılan kumaşın cinsidir. Organik pamuk, bambu, keten gibi çevre dostu malzemelerden üretilmiş giysileri tercih etmek çevresel etkiyi azaltmanın yanı sıra insan cildi ile uyumlu oldukları için sağlık anlamında da tercih sebebi olmalıdır. Bu malzemelerin üretimi genellikle kimyasal gübreler veya zararlı pestisitler kullanılmadan gerçekleştirilir ve su tüketimi daha azdır. 


Organik pamuk özellikle geleneksel pamuk üretimine kıyasla su tasarrufu sağlar ve toprak verimliliğini artırır. Bambu, hızlı büyüyen bir bitki olduğu için daha sürdürülebilir bir seçenek olarak öne çıkar ve keten, doğal olarak dayanıklı bir lif olduğu için uzun ömürlü giysilerin üretiminde kullanılır. Bu nedenle, sürdürülebilir moda hareketine katkıda bulunmak ve çevresel etkiyi azaltmak için bu tür malzemelerden üretilmiş giysileri tercih etmek önemlidir. Bu seçimlerle, doğal kaynakların korunmasına ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunabiliriz. Polyester, akrilik, rayon, asetat ve naylon gibi sentetik yapıdaki kumaşlar hem insan sağlığına hem de çevreye zararlı oldukları için özellikle kıyafetlerde ve çarşaf, havlu gibi cilt ile direkt temas eden ürünlerde kesinlikle tercih edilmemelidir. 


Geri Dönüştürülmüş Malzemeler 

Geri dönüştürülebilir malzemeler, moda endüstrisinde çevresel sürdürülebilirliği desteklemek için önemli bir role sahiptir. Bu malzemeler, genellikle plastik şişelerden, eski tekstil atıklarından veya endüstriyel atıklardan elde edilen ham maddelerdir. Geri dönüştürülebilir kumaşlar, özellikle polyester, naylon ve benzeri sentetik malzemelerin yanı sıra organik pamuk, bambu ve keten gibi doğal elyafların geri dönüşümüyle elde edilir. 


Bilimsel araştırmalar, geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımının çevresel etkileri azaltmada etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, geri dönüştürülebilir polyester üretimi, geleneksel polyester üretimine kıyasla enerji tüketimini %50'ye kadar azaltabilir ve sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde düşürebilir. Benzer şekilde, organik pamuğun geri dönüşümü, toprak ve su kaynaklarının korunmasına katkı sağlayarak kimyasal gübre ve pestisit kullanımını azaltır.


Doğal Boyama Teknikleri: Çevre Dostu Renklendirme Teknikleri 

Sürdürülebilir moda alışverişi yaparken, kimyasal olmayan doğal boyama teknikleri kullanılarak üretilen giysileri tercih etmek çevresel etkiyi azaltmanın önemli bir yoludur. Geleneksel kimyasal boyama yöntemleri, toksik kimyasalların kullanımıyla çevreye zarar verebilir ve su kirliliğine yol açabilir. Bu nedenle, doğal boyama teknikleri ve doğal boya malzemelerinin kullanılması sürdürülebilir modanın vazgeçilmezidir.


Doğal boyama, bitki özleri, mineraller, topraklar ve diğer doğal kaynaklardan elde edilen renklendiricilerin kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Bu yöntemler, kimyasal boyama süreçlerine kıyasla daha az su tüketir ve atık miktarını azaltır. Doğal boyama teknikleri genellikle yerel kaynaklardan elde edilen malzemelerle yapılır, böylece yerel ekonomiyi destekler ve karbon ayak izini azaltır. Ayrıca bu boyalar insan sağlığı ile uyumlu oldukları için de tercih edilmelidir. Tüm bunlar neon renkler gibi yapay renklerin modada kullanılmaması demek olabilir ancak insan ve çevre sağlığı düşünüldüğünde bu çok da önemli bir kayıp değildir.


Sürdürülebilir Modada Yerel Üretimin Önemi 

Yerel üretim, sürdürülebilir moda alışverişi yaparken dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Yerel üretim yapan markaları desteklemek, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliğin de anahtarını sunar. 


Yerel üretim, uzun taşıma ve lojistik süreçlerinden kaynaklanan karbon ayak izini azaltmada önemli bir rol oynar. Ürünlerin üretildiği yerlere yakın olması, taşıma sırasında enerji ve kaynak kullanımını minimize eder. Bu da çevreye olan olumsuz etkiyi azaltır ve doğal kaynakların korunmasına katkı sağlar.


Ayrıca, yerel üretim sürdürülebilir moda endüstrisinin yerel ekonomiye olan katkısını da vurgular. Yerel üretim yapan markalar, genellikle yerel iş gücünü istihdam eder ve yerel tedarikçilere destek verir. Bu da yerel ekonomiyi güçlendirir, işsizliği azaltır ve toplulukları destekler. Ülkemiz tekstil üretimi anlamında oldukça gelişmiş olması sebebi ile bu konuda sayısız seçenek sunar.


Etiketler ve Sertifikasyon Sistemi: Sürdürülebilir Modada Güvenilirlik ve Şeffaflık

Sürdürülebilir moda alışverişi yaparken, güvenilir etiketlere ve sertifikalara sahip markaları tercih etmek son derece önemlidir. Bu etiketler ve sertifikalar, ürünlerin çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilir olduğunu doğrular ve tüketicilere güven ve bilgi verir. Örneğin, Global Organik Tekstil Standardı (GOTS), Better Cotton Initiative (BCI) ve OEKO-TEX® STANDARD 100 gibi sertifikalar ürünlerin ham madde seçiminden üretimine kadar sürdürülebilir olup olmadığını derecelendiren ve dünya çapında kabul görmüş sertifikasyonlardan bazılarıdır. Bu nedenle, sertifikalı markaları tercih ederek, sürdürülebilirlik konusunda sağlam bir temel üzerinde alışveriş yapabiliriz. Şeffaflık ve güvenilirlik, sürdürülebilir moda hareketinin temel prensiplerinden biridir ve bu prensiplere uygun hareket eden markaları destekleyerek bu hareketin büyümesine katkı sağlayabiliriz.

BonaLiva’da hem sürdürülebilirliğe hem de yerel ekonomiyi desteklemek amacı ile oluşturulmuş Sürdürülebilir Yaşıyorum çatısı altında bulunan Sürdürülebilir Moda kategorisinde bu alanda öncü markalara kolaylıkla ulaşabilir, bu markalardan alışveriş yaparak daha sürdürülebilir bir yaşama katkıda bulunabilirsiniz.